27 Şubat 2019 Çarşamba
5 Şubat 2019 Salı
3 Şubat 2019 Pazar
Tanrım, özür dilerim…
İçinde bulunulan çağın Müslümanları, yağmur vermeyen bulut, otsuz toprak gibisiniz. Yanlışı işaret eden parmağımı gözünüze sokuyorum, umarım hissedersiniz.
Sandıklara vurulan demir çemberler mi vurdu şeytan, yüreğinize?
Nedir bu geri kalmışlığınız?
Hani beşikten mezara kadar ilim öğrenecektiniz. Sahi neydi ilk emir? Hatırlar mısınız, canınıza okunurken ve birbirinizin canlarına tekbirler getirerek okurken?
İslam beldelerinde kudurtulurken zulüm dalgaları, siz kendi dalganıza daha ne kadar bakacaksınız? Hiç mi utanmazsınız?
Komşunuz aç iken ve Müslümanlar açlıktan ölürken, ahrete ait mükâfat beklemek için büyük ve çıkık karınlarınızla Kâbe’ye uçarsınız öyle mi? Makam sahibi hoşnut mudur ki misafirliğinizden?
Kirli çoraplarınızla, çorapsız ıslak ayaklarınızla çiğnerken secde makamını, en yeni kıyafetleriyle kiliseye giden Hristiyanlar kadar temiz olamadınız. Sahi pazar günleri ayin sonrası papaz efendi kiliseye yardım ister mi ve boş bir karton kutuya toplanır mı bozukluklar?
Bilirsiniz! “temizlik imandan gelir.” imanınızın göstergesi midir pislik içerisindeki sokaklarınız, denizleriniz ve piknik alanlarınız?
Cennet bile anaların ayakları altında derken seçkinlik incisi rehberimiz, hoyratça ilk anaya küfreder, en çok kadın cinayetlerini işler, en az değeri kadına verirsiniz! Derviş ruhlu değil, derviş kılıklı olmak, ne tür bir namussuzluktur?
Gönül kapılarınız kapalı iken, rahmet kapılarının açılmasını hangi yüzle beklersiniz? Gönlü kırık kaç insan bıraktınız ardınızda menfaat uğruna, sayısını bilir misiniz? Besmeleyle dükkân açıp, kaç müşteri kazıkladınız?
Benim sormaya utandığım soruları, kendinize dürüstçe sorabilir misiniz?
İslam, sıradan alışkanlıklar haline dönüştürülemeyecek kadar yüce bir dindir. Siz bu dine layık mısınız? İslam’a en büyük zararı Müslümanların verdiğinin farkında mısınız?
İsmi olup, cismi olmayan ve dünyaya tapan Müslümanlar adına, Tanrım, özür dilerim… Ali AKIN 24 Mayıs 2015/ Konya
İçinde bulunulan çağın Müslümanları, yağmur vermeyen bulut, otsuz toprak gibisiniz. Yanlışı işaret eden parmağımı gözünüze sokuyorum, umarım hissedersiniz.
Sandıklara vurulan demir çemberler mi vurdu şeytan, yüreğinize?
Nedir bu geri kalmışlığınız?
Hani beşikten mezara kadar ilim öğrenecektiniz. Sahi neydi ilk emir? Hatırlar mısınız, canınıza okunurken ve birbirinizin canlarına tekbirler getirerek okurken?
İslam beldelerinde kudurtulurken zulüm dalgaları, siz kendi dalganıza daha ne kadar bakacaksınız? Hiç mi utanmazsınız?
Komşunuz aç iken ve Müslümanlar açlıktan ölürken, ahrete ait mükâfat beklemek için büyük ve çıkık karınlarınızla Kâbe’ye uçarsınız öyle mi? Makam sahibi hoşnut mudur ki misafirliğinizden?
Kirli çoraplarınızla, çorapsız ıslak ayaklarınızla çiğnerken secde makamını, en yeni kıyafetleriyle kiliseye giden Hristiyanlar kadar temiz olamadınız. Sahi pazar günleri ayin sonrası papaz efendi kiliseye yardım ister mi ve boş bir karton kutuya toplanır mı bozukluklar?
Bilirsiniz! “temizlik imandan gelir.” imanınızın göstergesi midir pislik içerisindeki sokaklarınız, denizleriniz ve piknik alanlarınız?
Cennet bile anaların ayakları altında derken seçkinlik incisi rehberimiz, hoyratça ilk anaya küfreder, en çok kadın cinayetlerini işler, en az değeri kadına verirsiniz! Derviş ruhlu değil, derviş kılıklı olmak, ne tür bir namussuzluktur?
Gönül kapılarınız kapalı iken, rahmet kapılarının açılmasını hangi yüzle beklersiniz? Gönlü kırık kaç insan bıraktınız ardınızda menfaat uğruna, sayısını bilir misiniz? Besmeleyle dükkân açıp, kaç müşteri kazıkladınız?
Benim sormaya utandığım soruları, kendinize dürüstçe sorabilir misiniz?
İslam, sıradan alışkanlıklar haline dönüştürülemeyecek kadar yüce bir dindir. Siz bu dine layık mısınız? İslam’a en büyük zararı Müslümanların verdiğinin farkında mısınız?
İsmi olup, cismi olmayan ve dünyaya tapan Müslümanlar adına, Tanrım, özür dilerim… Ali AKIN 24 Mayıs 2015/ Konya
2 Şubat 2019 Cumartesi
1 Şubat 2019 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)